Aksaray'ın merkeze bağlı Yalnızceviz köyünde yaşayan ve doğuştan cam kemik hastası (Osteogenesis İmperfekta) olan Sahire (19) ve Sema Karataş (17) kardeşler, hastalığın getirdiği tüm sıkıntılara, anne ve babalarının da desteğiyle birlikte göğüs geriyor. Kemikleri hassas olduğu için dışarı çıkamayan, gün boyu evde vakit geçiren kardeşlerin oynadıkları oyunlar, sevdikleri yemek ve müzikler bile aynı. Kısa süre önce sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla bir akülü araca kavuşan ve aynı aracı paylaşan kardeşlerin en büyük hayali ise her hafta heyecanla izledikleri dizinin setini ziyaret ederek, oyuncularla tanışmak.
Sahire Karataş, kardeşiyle aynı hastalığı çekmelerinden dolayı aralarında güçlü bir bağ oluşturduğu ve birbirlerine destek olduklarını söyledi. Hastalıklarından dolayı dışarı pek fazla çıkamadıklarını ve bu nedenle günün her anında beraber olduklarını belirten Sahire Karataş, "Kardeşimle aynı kaderi paylaştığımız için evde sürekli beraberiz. Kardeşimle her şeyimiz ortak. Arkadaşlarımız bazen buraya geliyor. Onlarla da zaman geçiriyoruz. Kardeşimle oyunlar oynarız, televizyon izleriz" diye konuştu. Anne ve babasının kendilerine çok büyük destek verdiğini aktaran Sahire Karataş, "Onların hakkı zor ödenir" ifadesini kullandı.
Ayaz ve Öykü ile tanışmak istiyoruz
Karataş, aynı kaderi paylaştıkları için kardeşi ile birçok ortak özellikleri olduğuna işaret ederek, şunları anlattı: "Kardeşimle her şeyimiz aynı. Hatta sevdiğimiz dizi bile aynı. En çok 'Kiraz Mevsimi' dizisini izliyoruz. En büyük hayalimiz, dizi setini bir gün de olsa ziyaret edip, oradaki oyuncularla tanışmak. Özellikle dizinin karakterlerinden Ayaz ve Öykü ile tanışmak istiyoruz. Dizinin yayınlanacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz."Sema Karataş ise ablasının kendisi için çok değerli olduğunu belirterek, "Kardeşim benim her şeyim. O olmasaydı, bu hastalıkla birlikte mücadele etmeseydik, zorlukların üstesinden gelemezdik. Onunla çok iyi anlaşıyoruz. Kardeşim bana güç veriyor" şeklinde konuştu.
ALLAH sevdiği kula verir böyle hediyeyi
Baba Salim Karataş da kızlarını kendilerine ALLAH'ın verdiği birer emanet olarak gördüklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Eşimle, kızlarımızın her türlü ihtiyacıyla ilgileniriz. Çocuklarım, kendileri dışarı çıkamıyor. Bizim desteğimizle dışarı çıkabiliyorlar. Rabbim beni sevdiğinden dolayı vermiş kızlarımı. Zaten Allah sevdiği kula verir böyle hediyeyi. Bugüne kadar hiç bu durumdan gocunmadım. Eşimle beraber, kızlarımıza canımız gibi bakıyoruz."
Yorum Yazın