Gün geçmiyor ki kulağımıza neler geliyor neler...
Kimileri koltuk sevdasında, kimileri ise birilerinin nasıl ayağını kaydırırım düşünceleri ile günlerini gün etmeye çalışıyorlar...
Yahu hiç Dini, Devleti, Vatanı, Bayrağı düşünen yok anlaşılan.
Hep Bana Rabbena, yani Rabbena'cı olmuşlar...
Evet bizim insanlarımıza biraz rahatlık batmış...
Rahatlık deyince, insanın aklına fazla uzaklara gitmeden, 15 yıl öncesine gidelim,
Evet 15 yıl öncesi her şey de sıkıntılar çekiyorduk, şimdi; her şey de rahatladık tabi ki, rahatlık batıyor derler Atalarımız...
Rahat olunca vatandaş ne yapsın, kimileri hükümeti yıkar, kimileri Hükümet partinin İl Başkanını koltuğundan eder, kimileri de birilerinin ismini ön plana çıkararak kendine yer aramaktalar, kimileride kendini düşünmez, birilerinin cebini doldurmak ister.
İnsan hayatı böyle gider durur.
Hani bir gün olur....
Yarın sabah uyanıyorsunuz ve işaret parmağınızdan başka her yerinizin felç olduğu gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz.On dakika sonra telefonunuz çalıyor ve ailenizden birinin ölüm haberini alıyorsunuz.Öksürük sebebiyle gittiğiniz doktordan kanser olduğunuzu, 6 ay ömrünüzün kaldığını işitiyorsunuz.Korkunç bir icra çalıyor kapınızı, 15o yıl borç ödeseniz bitmeyecek cinsten.İnanılmaz bir deprem sülalede adam bırakmıyor.
En sevdiğiniz kişi 24 saattir kayıp, yıllarca da ulaşılamayacak.
Uyuyamama hastalığına yakalandınız, ömrünüz tavana bakıp çıldırmakla geçecek.
Ama hayır, ama olmuyor…
Sağlıklısınız, sevdikleriniz yanınızda, her şey normal aslında ama rahat battığı için kendinize dert arayıp artistlik yapıyorsunuz değil mi?
Şükretmek aklınızdan geçmiyor mu...
Yorum Yazın